top of page

Küçük Kız

  • Yağmur Avcıoğlu
  • 1 Tem 2024
  • 1 dakikada okunur

Düşlerine aşık olmuş küçük bir kız

Olmayan çayırlarda koşar durur.

Bildiği bir yolun ortasında

Bir bakar ki karanlıkta kaybolur. 

Beyaz atlı prensini beklerken

Silahlı bir eşkıyaya vurulur.

Kaçma şansı olsa da 

Bilmez ki ruhu hapsolmuştur.

Yolda durduğu her an,

Yeşeren çiçeğinin her bir yaprağı

Teker teker kurur.

En sonunda, kalbine isabet eden bir kurşunla

Sevdiğinin elinden vurulur.


Yolda durakalmış küçük bir kızın

Kanadıkça ruhunun yarası

Toprakla dolar her bir damarı.

Kalbinin etrafa dağılmış parçalarını toplarken

Göremez önünde uzanan yolları.

Anlayamaz küçük kız,

O kadar sevmiştir ki sevmeyi

Küçülmüştür yüreğinin sınırları.


Anılara aşık olmuş küçük bir kız

Kabuk bağladıkça yarası,

Arada bir kaldırır kafasını.

Arkasında saklandığı duvarlar

Zanneder ki onu korur

Ama aslında küçük kız

Belki ışıktan, belki yoldan, belki kendinden,

Belki de önündeki sonsuzluktan korkar olur


Yine de devam eder bilmediği bir yolda küçük kız.

Korkmaz artık karanlıktan,

Eskiden kaçtığı, onun içine kurulur;

En korktukları, evi olur.

Gördüğü ilk ışığa atlar küçük kız

Var olmayan bir umut bulur.


Kalbinin büyüklüğünden ürker küçük kız.

Kanayan yara çoktan silik bir iz olmuştur.

Zamanın ne kadar hızlı koştuğunun farkında mıdır?

Ama küçük kız daha bilmez ki kovalamayı

Ayaklarının altından akıp gider sayamadıkları

Elleri uzandıkça, onlar uzaklaşır. 

Belki de hayattan geride kalır.


Ve sarılmayı özler küçük kız

Yıldızlara bakıp gülümsemeyi,

Yağmur altında ıslanmayı,

Bu yolda beraber yürümeyi,

Aşık olmayı.

Hiç var olmamış bir sevgiliyi özler her gece,

Yine, yeni gibi, yeniden.



ree

İlgili Yazılar

Hepsini Gör

Yorumlar


Mail listemize katılın

Mail listemize katıldığınız için teşekkür ederiz!

bottom of page