1234
- İdil Şahin
- 1 Tem 2024
- 2 dakikada okunur
Buradayım. Tam 1228 gündür… Filmlerde duvara atılan çiziklerin bir abartı olduğunu düşünürdüm eskiden. Değilmiş. 1228 gün ve önümde ölüme doğru en az bir o kadar daha var.
Küçücük bir pencere var hücremde. Hapishanenin tam arkasındaki bir patikaya bakıyor. Patikaysa ormana varıyor. Ara sıra kuş sesleri geliyor. Ve ben nefes alıyorum. Ve nefes veriyorum. Ve nefes alıyorum ve nefes veriyor ve alıyor ve veriyorum. Ve zaman geçmiyor. Sayılı olsaydı keşke günlerim. Keşke randevulaşmış olsaydım ölümle. Oysa ben patikaya bakıyorum ve patika bana bakıyor ve asla ulaşamayacağım bir hayatı hatırlatıyor bana. Koşmak istiyorum. Patikada koşmak sadece. Onlarca ve yüzlerce olasılık… Hangi ağaçların arasında kaybolurdum acaba?
Ayağımda yalandan yapılmış bir pranga. Ben yapmadım ki. Ben yapmadım. Yapmadım işte. Yapmadım. Neden kimse inanmıyor bana, YAPMADIM DİYORUM İŞTE! Yapmadım ki ben. Ben yapmadım. Ama inanmıyorlar bana ve patika bana bakıyor ve ben patikaya ve asla ulaşamayacağım onlarca ve yüzlerce ve binlerce olasılık…
Boynuma dolanıyor patika ve boğuluyorum. Kendimi boğmak istiyorum patikayla. Ölümün eline tutuşturmak istiyorum patikayı ve bu hapishaneyi alevler içinde bırakmak. Ne kadar güzel bir patika. Ne kadar özgür, ne kadar belirsiz. Ucu nereye gidiyor bilmiyorum. 1231 gün. 1231 günle ne yapılırdı acaba o ormanda? Patika ve ayaklarım ve patika ve ben. Lanet pranga. Lanet parmaklıklar.
Yemek getiriyorlar günde bir defa. Ekmeği neyden yapıyorlar bilmiyorum. Kokusu midemi bulandırıyor. Ellerim verdikleri ekmekten daha temiz. Ama her şeye rağmen yine ben buradayım. Oysaki ben değilim. Ben değildim. Hiçbir zaman da olmadım. Lanet parmaklıklar ben ve patikanın arasına giriyor. Ekmekten nefret ediyorum.
Bir güne bir çizik yetmiyor artık. Daha fazla, daha fazla… Ruhumu yaşlandıran her dakika için bir çizik daha. Duvardaki kirleri kazıyorum. Benim tutsaklığım temizliyor onların günahlarını. Tırnaklarımla kazıyorum yalanlarını. Yer ayaklarımın altında kayıyor. Duvarlar üzerime geliyor. Tüm kirleriyle birlikte…
1 ve 2 ve 3 ve 4… sayıyorum. 1234’e kadar. Ne yapılırdı acaba? Bir çarşafım var şimdi. Patikaya benziyor. Patika ve ben ve patika. Birden boynuma dolanıyor patika, bir oluyoruz. Nefesimi kesiyor. Kayboluyor lanet pranga ve lanet parmaklıklar. Geriye patika kalıyor sadece. Patika ve ben ve patika ve onlarca ve yüzlerce ve binlerce ve on binlerce olasılık…

Yorumlar