İsimsiz Ütopya

“İsimsiz” ütopyası, insanların isimler, kalıplar ve etiketler içinde kaybolmadığı, özgürlük ve saygı ilkelerini temel alan, insanları olmadıkları biri gibi olmaya değil, kendilerini keşfetmeye adamalarını teşvik eden bir dünyadır. Bu ütopyanın yaratılış amacı insanlara istediklerini düşünme, hissetme ve ifade etme özgürlüğünü tanımaktır, çünkü bana kalırsa gerçek mutluluğun kaynağı budur. Bu çalışma için bir ütopya yaratmayı seçmemin nedeni ise gitgide bir distopya olmaya yaklaşan bir dünyada daha iyiyi hayal etmek, hayatın bir gün bu hayale yaklaşabilmesini ummaktır.

İsimsiz ütopyasının ilk ve en temel özelliği insanların birbirlerinin düşüncelerine ve değerlerine saygı duyması ve birbirlerini oldukları gibi kabul etmesidir. Hiçbir bireyin din, ırk, cinsiyet ve yaş gözetmeksizin değersiz hissetmeyeceği, insanların benzerlikleri ile birleşip farklılıklarıyla zenginleşecekleri bir toplum yapısı mevcuttur. Bunun yanı sıra şiddete İsimsiz ütopyasında asla tahammül edilmeyecektir. Bana kalırsa saygı üzerine kurulu bir toplumda şiddete yer de olmayacaktır. Bu sayede insanlar gerçek kimliklerini, düşüncelerini ve inançlarını saklamak durumunda kalmayacak, gerçek anlamda kendileri olabileceklerdir. Bu özgürlük ve saygı değerleri, ütopyanın politik sisteminin de temellerini oluşturacaktır. Demokrasi ve ifade özgürlüğü üzerine kurulu olan bir politik sistem sayesinde toplumun ihtiyaçları karşılanır. Halkın temsilcilerinden oluşan bir meclis bu sistemin temelinde olacak ve toplum bireylerinin politikaya dahil edilmesi teşvik edilecektir. Özellikle çocuklar, küçük yaştan itibaren politik dünya sorunları ve etik sorunlar ile ilgili bilgilendirilecektir. Bu konularda çocukların fikirleri dinlenecek, değerlendirilecek ve desteklenecektir. Suç işleyen bireyleri cezalandırmak yerine rehabilitasyon yöntemlerine başvurulacaktır. Hatalar yapan insanları yok etmek, onlara eziyet etmektense onları iyileştirmek ve dönüştürmek hedeflenecektir.

Kısaca, İsimsiz ütopyası insanları kendi kendilerini tanımlamaya, hayatı mutlu olmak için yaşamalarına ve farklılıkları kucaklamaya teşvik eden hayali bir dünyadır. Bu ütopyanın gerçekliğe uzak olmasına rağmen benim ideallerime göre ideal dünyayı temsil ettiğine inanıyorum.

Ekin H.