top of page

Rüyada Olduğumuzu Anlayabilir Miyiz?

  • Işıl C.
  • 8 Haz 2021
  • 2 dakikada okunur


ree

Yaşadığınız olaylar gerçek mi? Bir bilgisayar simülasyonunda olduğunuzu söylesem, buna inanır mıydınız? Bu konu Black Mirror, Rick and Morty gibi dizilerde ve Matrix, Truman Show gibi filmlerde defalarca işlendi. Bu yüzden ilk başta çılgın bir bilim kurgu fikri olarak görüp bu konuya kafa yormamış olabilirsiniz. Ancak bir simülasyonda yaşama fikrinin temelinde 2001 yılında yazılan Nick Bostrom’un “Bir Bilgisayar Simülasyonunda Mı Yaşıyorsunuz?” adlı makalesi yatıyor.



Simülasyon Argümanı


“Yeterince gelişmiş herhangi bir teknoloji sihirden ayırt edilemez.” der mucit ve bilim kurgu yazarı Arthur C. Clarke. Simülasyon argümanı da aslında genel olarak bu mantığa ve üç önermeye dayanır:


  1. Medeniyetler simülasyon yapma seviyesine gelmeden yok olurlar.

  2. İnsan ötesi medeniyetler çeşitli nedenlerden ötürü bilinçli canlıları barındıran bir simülasyon yapmaya ilgi duymazlar.

  3. Simülasyonda yaşıyoruz.


İlk önerme teorik imkansızlıklar, teknolojik yetersizlikler, nükleer savaşlar veya iklim değişikliği gibi nedenlerden dolayı doğru olabilir. Fakat şimdiden bilgisayar modellemelerinin bilimsel konularda bize pek çok fayda sağladığını söyleyebiliriz. Ayrıca teknolojinin düşlemeyeceğimiz bir hızda ilerlediği de bir gerçektir. 40 yıl gibi kısa bir sürede DONKEY.BAS (1981) gibi basit bilgisayar oyunlarından, günümüzdeki sanal gerçeklik oyunları seviyesine gelebildiğimize göre belki de 300 – 400 yıl içinde tüm evreni simülasyona çevirebilecek teknolojiye sahip olabiliriz. Her şeyi kopyalamanın çok fazla enerji gerektireceğini bu yüzden hiçbir teknolojinin bunu çözemeyeceğini düşünüyor olabilirsiniz. Ancak aslında tüm evreni en küçük parçacığına kadar yapmamız da gerekmez. Truman Show’daki gibi insanları kandırabilecek bir seviyede olsa yeterlidir. Bu sayede simülasyon evreni için harcanacak enerji azalabilir. Ayrıca gelişmiş medeniyetlerin Dyson Küresi* veya gelişmiş kuantum bilgisayarları gibi aygıtlara sahip olacağını düşünürsek kullanılan enerji miktarı bir sorun olmaktan çıkabilir.


İkinci önerme de doğru olabilir. Mesela bizden daha gelişmiş bir medeniyet bilinçli varlıkların içinde bulunacağı bir simülasyonu yapmayı etik açıdan doğru bulmayabilir. Ancak ahlaki açıdan insan benzeri yapıya sahip olacağı düşünülürse bu çok düşük bir ihtimaldir. İnsanların geçmişte kölelere, siyahilere ve şu anda bile hayvanlara yaptıklarını düşünürsek bu varsayımın doğru olma olasılığı düşüktür.

Eğer simülasyon yapmamızda bir sakınca yoksa ve teknolojik olarak mümkünse (yani ilk iki önerme yanlışsa) bunun yine de simülasyonda olmadığımızı, simülasyonu yapan kişi olduğumuzu kanıtladığını söyleyebilirsiniz. Fakat eğer gerçeklikte yaşayan biri, kendi evreninin simülasyonu yapabilirse o simülasyondakiler de kendi evrenin simülasyon yapabilir ve bu böyle sonsuza kadar devam eder. Bu durumda üçüncü olasılığın doğru olma ihtimali bir hayli yüksektir. Çünkü neredeyse sonsuz sayıda simülasyon olacak ve bir tane gerçek evren olacaktır.



ree

Eğer bu yazılanlardan sonra bir simülasyonda olduğunuzu düşünüyorsanız, yalnız değilsiniz. Aralarında Elon Musk ve George Smoot gibi ünlü isimlerin yer aldığı pek çok teknoloji girişimcisi, bilim insanı ve fütürist bu argümana inanıyor. Benim düşüncem ise simülasyon argümanının hayatımı belirleyecek kadar önemli olmadığı yönünde. Çünkü simülasyon argümanı aslında rüyadayken rüyanın rüya olup olmadığını tartışmak gibidir ve uyanmadan gerçeği bilemeyiz.



*Dyson küresi: Freeman Dyson tarafından ortaya atılan bir yıldızı çevreleyen ve yıldızın enerjisini kullanmamızı sağlayan kuramsal bir mega yapı.


Işıl C.


Merak edenler için kullanılan kaynaklar:


Yorumlar


Mail listemize katılın

Mail listemize katıldığınız için teşekkür ederiz!

bottom of page