top of page

Memento'yu Unutmak

  • Işıl C.
  • 2 Mar 2021
  • 2 dakikada okunur

Christopher Nolan denilince aklınıza hangi filmler geliyor? Muhtemelen ilk başta Batman üçlemesi, rüyaların gerçeklere karıştığı "Inception", sihirbazlığın ardındaki gerçekliği gördüğümüz "Prestige" ya da yeni çıkan "Tenet" filmi. Hepsi birbirinden güzel ve bir defa izlemenin yetmeyeceği filmler. Ama içlerinden biri var ki, beni hem çok etkiledi hem de kendi hafızamı sorgulamamı sağladı. “Memento” isimli filmiydi, bu. Türkçe’ye Akıl Defteri olarak çevrilen bu filmin isminin asıl anlamı “hatıra” veya “ajanda”.



Memento veya Akıl Defteri


Film kronolojik olarak değil de yapboz gibi farklı zamanlardan parçalar halinde verilmiştir ve sahnelerinin çoğu, ana kahraman Leonard’ın gözünden sunulmuştur. Leonard anterograd amnezi rahatsızlığına sahiptir. Yani kısa süreli hafıza kaybı vardır, eski anılarını hatırlarken yeni anılar oluşturamamaktadır. Her 15 dakikada hatta daha kısa sürede yaşadıklarını unutmaktadır. Böyle korkunç bir durumda onu yaşama bağlayan tek sebep ise intikam isteğidir. Karısını öldüren John G.’yi öldürmek için yaşamaktadır. Hatırlamak içinse dövmeler yapmakta ve notlar almaktadır.


Editör Notu: Eğer filmi izlemediyseniz ve spoiler almak istemiyorsanız buradan sonrasını okumadan önce filmi izlemenizi tavsiye ederiz.




İntikam peşindeyken kendisine sürekli Sammy Jankis’in hikâyesini hatırlamasını söyler. Leonard hafızasını kaybetmeden önce bir sigorta şirketinde çalışmakta ve insanların yalanlarını tespit etmektedir. Şirket de Sammy Jankis’in yalan söyleyip söylemediğini anlaması için Leonard’ı gönderir. Sammy’nin geçirdiği kazadan dolayı kısa süreli hafıza kaybı olduğu doğrudur. Ama sigortadan para almak için yalan söylemektedir. Leonard da onun yalanını ortaya çıkarır. Ancak Sammy'nin yalanı dışında Leonard onu değiştirecek bir şey daha öğrenir. Sammy Jankis yanlışlıkla karısını öldürmüştür. Kısa süreli hafıza kaybı olduğu için eşine fazla insülin vermiştir.


Filmin sonlarında, aslında Teddy ile birlikte John G.’yi çoktan öldürdüğü ve karısının saldırıda ölmediği ortaya çıkar. Sammy Jankis adıyla anlattığı anı Leonard’a aittir ve karısına fazla insülin vererek öldürmüştür. Bunları daha önce fark etmiştir ama intikamı onun tek yaşam sebebi olduğu için dosyadaki ipuçlarını koparıp atmıştır. Hal böyle olunca da “John G.” çözülemez bir bulmaca olmuştur ve Leonard’ın hayatı var olmayan bir amaç uğruna devam edecektir.


Leonard’dan Öğrendiklerim


Film yorumlarını okuyunca, insanların Leonard’a yer yer acıdığını, yaşadıklarından üzüntü duyduğunu fark ettim. Fakat, Leonard bana çok nadir bir hastalığa yakalanan acınası bir karakter gibi gelmedi. Acımayacağım kadar çok benzettim onu bizlere… Belki o birden kaybetti, biz de yavaş yavaş kaybediyoruz hafızamızı, fark eder mi? Gerçek ve mantık çerçevesindeki şeylere değil, inanmak istediğimize inanmıyor muyuz?

Yaşama bağlanmak istiyoruz ve bu yüzden de kendimizi kandırıyoruz. Suçlarımızı kabullenmeyi reddediyoruz ve belki de çoktan öldürdüğümüz John G.'lerin peşine düşüyoruz. Hafızamızın ne kadar zayıf olduğunu, dünyanın fani olduğunun bildiğimiz halde ölümsüzmüş gibi yaşıyoruz. Her şeyi not almak, öğrenmek, zayıf kalmamak, aptal durumuna düşmemek için çırpınıyoruz. Yaşarken yaşlanıyoruz ve gün geçtikçe yıllar önceki şeylere takılıp kalıyoruz. Eski hikâyeleri adımız gibi bilirken, dün öğrendiklerimizi unutuyoruz. Sonunda biz de Lenny gibi, elimizde olan tek şeyi, çarpık ve parçalanmış Memento’ları bile unutacak duruma düşüyoruz.


Işıl C.



Yorumlar


Mail listemize katılın

Mail listemize katıldığınız için teşekkür ederiz!

bottom of page