Kadın Olmak

Bir siyasetçiye sormuşlar kadın nedir diye, halkın gözünü boyamak için meclise başörtülü olarak aldığımız kuklalar demiş. Bir din adamına sormuşlar, cenaze namazını erkeklerin arkasında kılan, yüzleri kapalı insanlar demiş. Bir magazinciye sormuşlar, erkeklerin dikkatini çekmek için manşete konulan yarı çıplak vitrin mankenleri demiş. Bir adama sormuşlar, evde yemek yapan, çocuklarına bakan, evinin hanımı, otur dediğinde oturan kalk dediğinde kalkan bir dövüş tahtası demiş. Yanlış anlamayın. Tüm bu tanımlamalar doğru olduğu için size aktarmıyorum, maalesef günümüzün gerçekleri olduğu için aktarıyorum. Ne kadar iğrenç ve alçak tanımlar olsalar da, gerçekleri inkar etmek maalesef sorunu bizden uzaklaştırmıyor, aksine görmezden gelmek sorunları daha da içinden çıkılmaz bir hale getiriyor.

Bu tanımlardaki en küçük hakareti bile zerre kadar hak etmeyen bireylerdir kadınlar, hiçbir insanın hak etmediği gibi. O yüzden artık susma zamanı değil, konuşma zamanı. Oturmanın değil, kimsenin iznine ihtiyaç duymadan ayağa kalkma zamanı. Çünkü her geçen gün, masum kadınlar, cani insanlar tarafından tekrar tekrar, durmadan katlediliyor ve tüm bunlar yaşanırken elimizde belki bu soruna bir nebze de olsa çözüm olabilecek bir öneri varken biz onu bir bavula tıkıp çürümüş bir rafa kaldırmayı tercih ediyoruz. Sözleşmenin içeriğinde baş harfi bile geçmeyen maddeler uydurup, ‘’Türk Aile Yapısına‘’ uygun görülmediği için sözleşmeyi feshediyoruz. Nedir ki “Türk Aile Yapısı”? Sormak isterim, sizlere ve bunu söyleyenlere! Kadınların taciz edildiği, kadına ve çocuğa el kaldırılmasının küçük bir hırsızlıkla aynı seviyede tutulduğu, eli kanlı canilerin sokakta o kanlı ellerini sallayarak gezdiği, çocukların öksüz kaldığı bir Türkiye mi sizin “Türk Aile Yapısı” dediğiniz? Halbuki ne demişti Ulu Önder: ‘’Bütün ümidim gençliktedir’’. Gençliğin onun eserine yaptıklarına bakın şimdi de! Bu mu Atamızın bize emaneti, bizden bekledikleri, bu mu Türk kadınının konumu, bu mu adalet? Kesinlike hayır! Değil! Ne dünyadaki hiçbir kadın bu muameleyi görmeyi hak ediyor ne de Türk kadını. O yüzden biraz özen, biraz çaba, biraz sevgi, biraz saygı ve en önemlisi biraz insanlık, biraz vicdan....

Bora K.